Yaşar Kemal İnce Memed 1 e-kitab oku | Online Kitap Özeti oku






KİTABIN ÖZETİ :
Toroslar’dan Akdeniz’e uzanan Dikenliözü’ndeki beş köyden birisi Değirmenoluk’tur. Bu köyün insanları köylerinden dışarıya çıkmazlar. Onun için buraların kendine has kanun ve töreleri vardır. Bu kanun ve töreleri Abdi Ağa koyar ve uygular. Dışarıdan kimse gelmez ve karışmaz. Köyün yağız delikanlılarından Memed günlerdir Abdi Ağa’nın tarlasını sürmektedir. Artık dayanamayacağını anlayınca herşeyi bırakıp Kemse Köyü’ne gider ve Süleyman’a sığınır. Memed’in bu yaptığı aslında bütün köy ahalisinin hayalidir.
Memed kışı Kesme Köyü’nde geçirir. Anasını ve köyünü özlemiş olmasına rağmen dönmemekte kararlıdır. Bir gün köyden bir tanıdık onu görür ve bu haberi hemen Abdi Ağa’ya yetiştirir. Bunu öğrenen Abdi Ağa Süleyman’ın kapısına dikilir ve Memed alıp köye götürür. O yaz Memed hasatı yapar ve Abdi Ağa’nın topraklarını sürer. Abdi Ağa ise ceza olarak ona hasatın beşte birini verir. O kış Memed ve anası çok zorluk çekerler. Memed arkadaşı Mustafa ile ilk defa kasabaya giderler. Yolda iyi, mert bir eşkiya olan ve hayranlık duydukları Kara Ahmet’le karşılaşırlar. Kasabadaki yaşam Memed’i çok etkiler. Ağaların olmadığı herkesin hür olduğu bu hayat özlemiyle Memed sevgilisi Hatçe’yi kaçırmak için köye gider ve barber kaçarlar. Abdi Ağa’nın yeğeninin nişanlısı olan Hatçe ile Memed’in kaçmalarının ardından Ağa’nın adamları ve yeğeni onları yakalamak için izlerini sürerler. Nitekim bulurlar. Aralarında çatışma çıkar. Abdi Ağa’nın yeğeni ölür, Memed yaralanır ve kaçar. Hatçe ise yakalanır. Memed’in sığınacak bir yeri olmadığı için Deli Durdu denilen bir eşkiyanın çetesine sığınır. Çetenin yaptığı haksızlıkları gören Memed Deli Durdu’dan nefret eder. Bu sırada Abdi Ağa Hatçe’yi cezalandırmak için ona bir tuzak kurar. Yeğenini Hatçe’nin öldürdüğüne jandarmaları ikna eder ve Hatçe hapishaneye düşer

İnce Memed
Eşkiyalığa iyice alışan Memedlmetmeye dayanamaz ve çeteden ayrılıp yeni dostlar bulur ve onlarla gezmeye başlar. Bir gece köye geldiğinde anasının öldüğünü duyar ve Hatçe’nin başına gelenleri öğrenir. Ardından Abdi Ağa’nın izini sürmeye başlar. Bu arada Abdi Ağa Memed’i ortadan kaldırmak için bir tuzak kurar. Memed ise kasabada Hatçe’yi bulur ve bir yolunu bulup onu ve arkadaşını hapishaneden kaçırmayı başarır. Köylüleri de Abdi Ağa’ya karşı gelmeleri konusunda yüreklendirir. O kış köylüler Abdi Ağa’ya hasatlarından bir buğday tanesi bile vermezler. Abdi Ağa Ankara’ya telgraf çeker ve Memed’in gizlendiği yeri ihbar eder. Jandarmalar Memed’i kıstırırlar. Aralarında çatışma çıkar. Tam bu sırada Hatçe doğum yapar. Memed eşi ve çocuğu için teslim olur fakat bu esnada Hatçe vurulur. Memed’in dünyası yıkılır. O sırada çıkan afla serbest kalır. Doğan çocuğunu Hatçe’nin hapishane arkadaşı alır ve Gaziantep’in bir köyüne götürür. Olaylardan Abdi Ağa’yı sorumlu tutan Memed köye gelir ve Abdi Ağa’yı vurur. Bu duruma sevinen köylü bayram eder. Memed ise atını dağlara doğru sürer ve o günden sonra Memed’den haber alınmaz. O gün bu gündür Dikenlidüzü Köylüleri, çift koşmadan önce çakırdikenleri ateşe verirler. İşte tam o günlerde Alidağ’ın doruğunda bir top ışık patlar, üç gün üç gece yanar durur.KİTABIN ANA FİKRİ :
En yüksek makamlarda bile olsak kimseye haksızlık etmeye hakkımız yoktur.
KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:
İnce Memed: Toroslar’da Değirmenoluk Köyü’nde yaşayan yoksul ve yetim bir köylü çocuğu. Abdi Ağa’nın baskısına dayanamaz, onun yeğenini öldürür ve dağa çıkıp eşkiya olur.
Abdi Ağa: Dikenliözü’nde bulunan beş köyün sahibi, merhametsiz, bencil ve zengin bir köy ağası.
YAZAR HAKKINDA KISA BİLGİ:
HAYATI • 1922’de Adana’da doğdu. • Asıl adı Kemal Sadık GÖKÇELİ olan Yaşar KEMAL, ortaokul son sınıfa kadar okudu. İşçilik, katiplik, bekçilik, memurluk, arzujhalcilik gibi çok çeşitli işlerde çalıştı. • Yazı hayatına şiirle başladı. İlk şiiri Adana Halkevi dergisi “Görüşler”de yayınlandı. • Uzun zaman folklorla uğraştı, derlemeler yaptık. • Cumhuriyet gazetesinde fıkralar ve röportajlar yazdı. • İstanbul’a taşındıktan sonra hikayeleryazdı(1951).
ESERLERİ
• HİKAYE KİTAPLARI; Sarı Sıcak(1952)
 ROMANLARI; İnce Memed
• RÖPORTAJ; Yanan Ormanlarda Elli Gün (1955), Çukurova Yana Yana(1943), Peri Bacaları(1957), Bulut Kaynıyor(1974).
 DENEMELERFIKRALAR; Taş Çatlas(1961), Baldaki Tuz(1974),
• DERLEME Ağıtlar (1943)









tag:
e-kitapoku, online e-kitap oku, yaşar kemal kitabını Online Oku, yaşar kemal e-kitap, yaşar kemal kitapları, Yaşar Kemal İnce Memed,İnce Memed Özeti

Abim Deniz Can Dündar e-kitabını online oku - www.e-kitapoku.org | e kitap oku

Abim Deniz Can Dündar e-kitabını online oku - www.e-kitapoku.org | e kitap oku



Arka Kapak Bilgisi

"Bu kitapta Deniz'in durgun, fırtınalı, eğlenceli, dalgalı hallerini ve yer yer derinliklerini bulacaksınız. Neden bugün hâlâ on binlerce çocuğun adında yaşadığını, her kesim tarafından sevilip sayıldığını, ölüm yıldönümlerinde nasıl olup da her yıl biraz daha büyüyen kalabalıklar toplandığını, her direnişte, her mitingde isminin niçin ısrarla anıldığını, neden Gezi Direnişi patladığında AKM'nin en görünür yerine onun posterinin asıldığını daha iyi anlayacaksınız."

Bugüne kadar özenle saklanan fotoğraflar, mektuplar ve belgeler, Can Dündar'ın deneyimli gazeteciliği ve Deniz'in yıllarca sessiz kalan kardeşi Hamdi Gezmiş'in tanıklığıyla birlikte ilk defa bu kitapta gün yüzüne çıkıyor. Devrim ideali peşinde fedakârca koşturmuş bir kuşağı ve dönemin siyasi atmosferini ortaya koyan Abim Deniz Denizlerin "onurlu ve cesur" duruşlarına içten bir selam…




Abim Deniz Özeti

Abim Deniz Can Dündar


Hiç Yayınlanmamış Mektup ve Fotoğraflarla Hamdi Gezmiş'in Anıları

Son zamanların en iyi belgesellerine imza atan Can Dündar yine çok ses getirecek bir esere imza atıyor ve Abim Deniz kitabı ile Deniz Gezmiş’in kardeşi Hamdi Gezmiş’in anılarından Deniz Gezmiş’in hayat hikayesini okurlarına sunuyor.

Bir zamanlara damgasını vurmuş ve günümüzde bile hala izlerini görebildiğimiz, dahası her direniş ve mitingde hala onun adı ve resminin kullanıldığı Deniz Gezmiş’in bilinmeyen yönleri Abim Deniz kitabında yer alıyor.

Hamdi Gezmiş’in anılarından yola çıkarak oluşturulan kitapta aynı zamanda gizli kalan tarihi fotoğraflar, Deniz Gezmiş’in yazmış olduğu mektuplar, topladığı belgeler ve daha birçok tarihi gerçek bulunuyor. Deniz Gezmiş’i daha iyi tanımak isteyenler için mükemmel bir kitap.

**********

“Baharın en güzel ayı benim için de mayıs olabilirdi, eğer abim Deniz ve iki yiğit arkadaşı 72’nin 6 Mayıs’ında kin ve intikam duygularıyla idam edilmeseydi... “ diyerek başlıyor Hamdi Gezmiş söze.

Aslen Erzurumlu, öğretmen bir anne babanın ortanca çocuğu olan Deniz, 28 Şubat 1947’de Ankara’nın Ayaş Kasabasında dünyaya gelmiştir. Babasının İlköğretim Müfettişi olmasıyla önce Sivas’a, ardından İstanbul’a taşınırlar. Henüz ilkokul yıllarındayken cesareti, liderlik özelliği, kitaplara ve siyasete olan merakıyla diğer arkadaşlarından farklı olduğunu göstermiştir Deniz.

Macera dolu hayatının ilk eylemi Haydarpaşa Lisesi’nde öğretmenine atılan iftirayı aklamak için yaptıkları ayaklanmadır. Yıllar sonra öğretmeni Deniz’in babasına “Ben senin oğlun sayesinde temize çıktım hakkını ödeyemem” diyecektir.

İkinci sınıfta fizik dersinden kalınca, lise hayatına Bilir Koleji’nde devam etmiştir. İngilizcesini burada geliştirmiş hatta kendisine başka ülkelerden mektup arkadaşları edinmiştir. Türkiye’nin o dönemdeki karışıklıklarından siyasete zaten meraklı olan Deniz de etkilenmiş ve artık aktif olarak siyasetle uğraşmak adına Türkiye İşçi Partisi’ne üye olmuştur.

Liseden sonra Deniz, fen ve hukuk fakültesini kazanmış babası Cemil Bey’in kaygıları üzerine fen fakültesine başvurmuş, ancak son anda karar değiştirerek İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine kaydını yaptırmış, böylece içinde yanan siyaset ateşini daha da alevlendirmiştir. O günden sonra Deniz’in kısacık hayatı eylemler ve göz altılarla geçecek, Deniz Gezmiş ismi duyulmaya ve göze batmaya başlayacaktır. İlk ciddi olayı 1968’in Mart ayında yasanmış, Deniz’in önderliğindeki grup bakana hakaretten tutuklanmıştır. Böylece belli aralıklarla ölümüne kadar sürecek cezaevi macerası da başlamıştır.

Bu süreçte ailesi, özellikle ayrı görüşlere sahip olsalar da Babası Cemil, Denizin her zaman arkasında durmuş onu kurtarabilmek için elinden geleni yapmıştır.

Deniz bir ay dışarıda iki ay hapishanede yaşamına devam etmiş ancak askerin yönetime el koymasıyla birlikte Deniz ve arkadaşlarının eylemleri de daha ses getirir bir hal almıştır. Artık sokaklarda kan akmaya başlamasıyla silahlanma yoluna gitmişler ve banka soygunları, Amerikan askerlerini kaçırmak gibi tehlikeli eylemler yapmaya başlamışlardır. Deniz bir süre kaçak olarak inandığı yolda devam etse de bu kaçaklık fazla sürmemiş çocukluğunun geçtiği Sivas yolunda yakalanmıştır.

Bundan sonra hem Deniz hem ailesi için daha zor bir dönem başlamıştır çünkü iktidar Deniz ve arkadaşlarının gözdağı vermek amacıyla idamını istemekte ve yargılama sürecini baskılarıyla etkilemektedir. Ailelerin ve muhalefetin de baskılarıyla bazı tutuklular beraat ettirilmiş fakat Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan Yassıada’da yaşanan idamların da karşılığı olarak kurban seçilmişlerdir. Bütün çabalara rağmen karar değiştirilememiş Deniz ve yoldaşları aslında sonunu en başından beri bildikleri ölüme kararlı, gülerek, omuzları dik ve gururla yürümüşlerdir.

5 Mayısı 6 Mayıs Hıdırellez’e bağlayan gece Deniz, Yusuf ve Hüseyin sessizce hücrelerinden çıkarılmış cezaevinin duvarlarında Deniz’in “Haydi eyvallah arkadaşlar” sesi çınlamıştır. İdamı beklerken Deniz ailesine son mektubunu yazmış,(elleri kelepçeli olduğundan polis memuru tarafından daktiloda yazılmıştır.) son isteklerini avukatlarına iletmiş, arkadaşları ile bir araya gelip vedalaşmış ve saat 01.25 te ilk olarak Deniz ÖLDÜRÜLMÜŞTÜR. Arkasından Yusuf ve Hüseyin. Denizden kalan son sözler ise şunlar olmuştur;

Yenilmişsem
Elim kolum bağlı
Boynumda yağlı ip
Gelip dayanmışsam darağacına
Dudaklarımda yarın
Gözlerim yarınlarda
Unutmak mı gerek seni?
Kapılar kapalı
Tutulmuşsa gece kapkara yollar
Sıcacık bir sevgi
Sunmayacak mıyım insanlara?
Bakmayacak mıyım yarınlara?
Seslenmeyecek miyim insanlara?

Deniz Gezmiş hakkında bugüne kadar yazılan kitaplardan farklı Abim Deniz. Bugüne kadar olaya Deniz ve Yoldaşlarının tarafından baktık. Peki ya gözü yaşlı anne babalar ve kardeşler. İşte Can Dündar bu kitabında Denizin küçük kardeşi Hamdi Gezmişin anıları ve anlatımını bugüne kadar gizli kalmış ya da yanlış aktarılmış görsellerle de destekleyerek sunmuş okuyucuya.

Kitabın yazılış amacı bugüne kadar Deniz Gezmiş hakkında oluşan bilgi kirliliğini birebir aileden birinin anlatımı ve belgelerle ortadan kaldırmak. Ayrıca bir başka amaç da bu kitaptan gelecek gelirle Deniz Gezmiş Vakfının temellerini atıp ekonomik düzeyi iyi olmayan öğrencilere burs sağlamak ve onun ideolojisini yaşatmak. 


Kitap Okuma Alanı:





tag:
online e-kitap oku, can dündar kitapları, abim deniz Kitabını Online Oku, e-kitap oku,e-kitap,e kitap, e-kitap okuyucu,e-kitapoku.org, e kitap indir,

Sherlock Gibi Düşünmek | Online e-kitap oku | www.e-kitapoku.org

Sherlock Gibi Düşünmek online ücretsi e-kitap oku







“Sadece bakmak yetmez, görmek de lazım!”
Gözlem gücünüzü, hafızanızı ve mantık yürütme yeteneğinizi dünyanın en ünlü dedektifi Sherlock Holmes’un kullandığı sıra dışı tekniklerle geliştirecek bu kitap, unutulmaz hayali dedektifle ilgili yazılmış davalardan seçilen çalışmalar, testler ve örneklerle zenginleştirilmiştir.
Bu kitapta neler mi var? Beden dilini öğrenme, akıl yürütme, yalan tespit etme, önsezi, yoğunlaşma, dinleme, atiklik, hızlı okuma, gözlemleme ve daha fazlası… Bu kitabı okuduktan sonra bir gömleğin manşetine, bir pantolonun paçalarına, sigara izmaritine, kullanılmış bir ayakkabıya ve daha pek çok şeye bakış açınız değişecek!
“Akıl yürütme sanatı, uzun ve sabırlı çalışmalar sonucunda elde edilir. Yetenekli bir akıl yürütücü beynini boş bir oda gibi kullanır, gereksiz bilgileri eler ve odaya sadece işine yarayanları yerleştirir. Dönüp baktığında gördüğü şey ise, ona doğru sonucu veren, dâhice çizilmiş bir tablodur.”
-Sherlock Holmes-
“Eşsiz bir armağan… Bu kitap sizlere mantık yürütme yeteneğinizi geliştirmeniz için büyük bir şans veriyor.”
-Choice -
“Sherlock Holmes hayranları için yazılmış etkileyici bir kitap. Kitapta geniş şekilde yer alan soru ve cevaplar, okuyuculara ünlü dedektifin gizli teknikleriyle ilgili ayrıntılı ipuçları sunuyor.”
-Publishers Weekly-
“Sherlock Gibi Düşünmek, ince detayların hayatımızda neleri değiştirebileceğini gösteren eğlenceli bir kitap. Eğer iyi bir Sherlock okuyucusuysanız bu kitabı yanınızdan ayırmayın!”
-Booklist-
“Ustaca yazılmış, eğlendiren aynı zamanda düşündürmeyi de başarabilen bir kitap.”
-Kirkus Reviews-
***
İÇİNDEKİLER
Giriş…9
I: Zihni Hazırlamak
Sherlock’u Anlamak…15
Doğru Kişilik Yapısına Sahip Misiniz?…19
Kıvrak Bir Zekâ Geliştirmek…22
Çevrenizdeki Dünyaya Karşı Uyanık Olmak…31 Kulakları Dört Açmak…33
Satır Aralarım Okumak…40
Zihni Açık Tutmak…49
Yaratıcı Düşünmek…52
Arkadaşlarınızı Doğru Seçmek…60
Şans Faktörü…63
Hatalardan Ders Çıkarmayı Bilmek…66
Odaklanmak…68
Mantık ve Akıl Yürütme…72
Akıl Yürütme Becerilerinizi Geliştirin…79
II: Kendi Bilgi Tabanınızı Oluşturmak
Konuya Hâkim Olmak…91
Bilgi Toplamak…98
İşaretleri Okumak…104
Kâğıtları Masaya Sürmek…112
Kılık Değiştirmekte Ustalaşmak…116
Şifreleri Kırmak…122
Bilgileri Ayıklamak…132
Hafızanızı Geliştirin…139
Hatıralar Boyunca Bir Gezinti…146
Bir Sonuca Varmak…151
Bilmecelerin Cevapları…157
Son yıllarda garip bir şeyler oluyor. Sherlock Holmes -Londra’nın kasvetli sokaklarını, on doku­zuncu yüzyılın sonlarından başlayıp yirminci yüzyılın başlarına kadar kendine mesken edinmiş o kasıntı, soğuk, cinsellikten yoksun dedektif- yeniden keşfediliyor.
Giriş
Hollywood, Sherlock’u alıp (Robert Downey Jr.’a giy­direrek) “cool”, sokak erbabı, hatta biraz da komik bir karak­tere dönüştürdü. Bu esnada BBC de boş durmayıp Benedict Cumberbatch’ten, bir an kasvetli ve bezgin duruyorsa bir son­rakinde delice bir enerjiyle harekete geçebilen yepyeni bir Holmes yarattı. Cumberbatch’in Holmes’u sosyal yönü zayıf gibi görünen zekâ küpü çocukların aynı zamanda seksi de olabildiklerinin ispatı biraz da.
Holraes’un hikâyelerini küçük yaşta okuyup sevmiş ve sonradan televizyonda Jeremy Brett’in o akıllara durgunluk verecek kadar gerçekçi oyunculuğunu seyrederek büyümüş olan bizler için bütün bunlar çok şaşırtıcı. Ne de olsa yıllardır küçücük bir çevre içinde besleyip paylaştığımız Sherlock Holmes hayranlığımızın, dünyanın geri kalanı tarafından mesafeli bir merakla ve çoğu zaman küçümsemeyle karşılanmasına alışmıştık.
Peki ama Sherlock Holmes bu yeni ve yüksek itibarım nasıl oldu da kazandı? Şüphesiz bunun pek çok nedeni var ama bunların içinde belki de en önemlisi, dedektifin inanılmaz ze­kâsı. Göz yaşartıcı sıkıcılıktaki reality şovlarla ve birbirinin karbon kopyası ünlülerin türlü soytarılıklarıyla dolu günümüz dünyasında Holmes’un fantastik zekâ gösterileri, karmaşık ve çok boyutlu şahsiyeti, insanlara her zamankinden daha çekici geliyor.
Holmes kendisinin özel bir vaka olduğunun her zaman farkındaydı. “Suç takibi üzerine benim yaptığım sayıda çalış­ma yapmış benim kadar doğal yetenek sahibi biri yaşamadı ve yaşamıyor,”‘sözü meşhurdur. Gösterilerine birebir tanık olan­larınsa ona “büyücü” dediklerini ve yeteneklerini “insanüstü” bulduklarını okuruz.
Ama sırrnı paylaşmaktan çoğu zaman uzak duran Hol­mes bunun nedenini, “Bilirsin, bir sihirbaz sırlarını açıklarsa numaralarının hiçbir değeri kalmaz. Ben de sana çalışma yöntemimi anlatırsam herhangi biri olduğumu düşünürsün,” söz­leriyle açıklamaktadır. Ara sıra bu sırlan açıklarken kendine özgü yöntemlerini diğerlerinin tam manasıyla anlayabile­ceklerinden duyduğu kuşkuyu belirtmekten geri durmamıştır: “Bir dokumacıyı dişinden, bir dizgiciyi sol başparmağından tanıyamayan gözlem yapmaktan âciz bir halk, analizin ve akıl yürütmenin ince ayrıntılarından ne anlar!”
Tabii o zamanlar âciz halkın elinin altında böyle bir kitap yoktu! İlerleyen sayfalarda birlikte dünyanın en büyük dedek­tifinin ruhuna, zihinsel akrobatlıklarına ve soruşturma teknik­lerine doğru hem neşeli hem de geniş kapsamlı bir keşfe çıkacağız. Kitabın her bir bölümünde Holmes’un zihinsel sü­reçlerini en iyi yansıtan hikâyelerinden örnekler; ona benze­mek, onun gibi düşünmek için öneriler ve ipuçları yer almak­tadır. Bu yolculuğumuzda ayrıca bize çeşitli bilmeceler ve alış­tırmalar da eşlik edecek.
Bu sayfalardan faydalanmak için ille de dedektif olmak ya da kanun kuvvetlerine katılmak zorunda değilsiniz. Hol­mes’un bünyesinde temsil bulan pek çok yeteneği herkes edi­nebilir. Holmes’un verdiği ilhamla hepimiz zihinsel becerileri­mizi geliştirebilir, hafıza kapasitemizi artırabilir, beden dilini doğru yorumlamayı öğrenebiliriz.
Bu kitabı dikkatlice okuyun ve verilen dersleri iyice özümseyin. Holmes’un da dediği gibi: “Bir insan beynindeki odaları kullanabileceği eşyalarla döşemeli ve geri kalanları da istediği zaman çıkarıp kullanabileceği bir yere, kütüpha­nesine yerleştirmelidir.”
I :Zihni Hazırlamak
Sherlock’u Anlamak
“Ben oyunu, kendisi için oynarım.”
BRUCE-PARTINGTON PLANLARI
Bizim sevgili Sherlock geçen yıllarla birlikte antisosyal, karşısındakini yıldıran müthiş kibriyle ruhsuz, duygusuz bir makine olarak tanınır oldu ve açıkçası bütün bu tabirlerde önemli bir doğruluk payı da var. Sadık dostu Watson bile çile­den çıktığı anlardan birinde onun için, “Sonunda onu, akıl ge­rektiren konularda ne kadar başarılıysa duygusal alanda o kadar başarısız olan bir akıl makinesi ve başlı başına bir fe­nomen olarak değerlendirdiğimi fark ettim,” demiştir. Ancak Watson’ın elbette ki daha sakin ve aklı başında bir anında onun için, “Hayatım boyunca tanıdığım en iyi ve en akıllı adam,” dediğini de görürüz.
Holmes gerçekten de kişiliğiyle bu iki görüşün arasında bir yerde durmaktadır. Sıradan gündelik hayat onu ölümüne sıktığı için zaman zaman soğuk, kayıtsız, hatta acımasız tavır­lara bürünürdü. Ancak bu, onun bitmek tükenmek bilmeyen heyecan arayışının yalnızca onunki gibi bir beynin çözebile­ceği türde vakalara duyduğu özlemin çaresiz yan etkilerinden biriydi.
Kızıl Saçlılar Kulübü hikâyesinde Holmes, “Senin de benim gibi olağanın ve günlük hayatın sıradanlığının dışın­daki garipliklerden hoşlandığını biliyorum sevgili Watson,” demiştir. Bu onu bazen inanılmaz tehlikelere bazen de aman­sız bir depresyona sürükleyen sıra dişilik arayışını en iyi yan­sıtan sözlerinden biridir.
Büyük Dedektifin işine, kimi zaman hayatını tehlikeye atacak kadar canla başla sarılmasının ardındaki temel arzu, ülkesinin en azılı suçlularını alt etmektir. İşi yüzünden başı türlü belalara girse de işi sayesinde zekâsının sınırlarını zorla­yabilmiş, ona hayat katan adrenalin patlamalarına da kavuşabilmiştir. Boscombe Vadisi’nin Esrarı’nda, Holmes’un av heyecanına ne kadar tutkun olduğunu gayet iyi görürüz:
‘Koku aldığında Sherlock Holmes adeta kişilik değiştirirdi. Sa­dece Baker Sokağı’ndaki sessiz düşünür ve mantıkçıyı görmüş olanlar onu tanımakta zorlanırlardı. Yüzü kızarır ve karanlıklaşırdı. İki koyu çizgi haline dönüşen kaşlarının altından gözleri çelik gibi parlardı. Yüzü aşağıya dönük olur, omuzları bükülür, dudakları bir­birine bastırılır ve uzun, sinirli boynunda damarlar tek tek ortaya çı­kardı. Burun delikleri hayvansı bir av arzusuyla büyür ve zihni tamamen önündeki soruna konsantre olurdu. Öyle ki, ona bir som sorulduğunda veya biri bir fikir belirttiğinde ya hiç duymaz ya da hızlı ve sabırsız bir homurdanmayla karşılık verirdi.’’
Tabii bu coşkunluk hallerinin bir de karanlık yüzü olu­yordu. Holmes, ruhunu ateşleyecek vakalar bulamadığında depresyonun bilinen bütün belirtilerini göstermeye başlıyor, hatta o muazzam enerjisini boşaltmak için kokain gibi sevim­siz çarelere başvurduğu oluyordu. “Bazen dalar giderim ve günlerce ağzımı bile açmam,” diye anlatıyordu Watson’a, Kızıl Dosya’da. “Böyle yaptığımda somurttuğumu düşünmeyin. Sa­dece beni biraz yalnız bırakın, zamanla düzelirim.”
Zorlu bir vakayla karşı karşıya kaldığında en temel fi­ziksel gereksinimlerini bile görmezden gelmesiyse onun üze­rinde depresyon kadar tahrip edici bir etki gösteriyordu. Holmes’un bu dönemlerinde büründüğü ruh halini Watson şu sözlerle açıklıyor: “… aklına takılan bir problem olduğunda günlerce hatta haftalarca hiç dinlenmeden dayanabilirdi. So­nunda çözene kadar veya verilerin yetersiz olduğuna kanaat getirene kadar verileri kafasında evirir çevirir yeniden düzenler ve her açıdan tekrar ele alırdı.” Holmes şimdiki çağda yaşı yor olsaydı, 221 B-Baker Sokağı’ndaki çalışmamasasında, gü­nümüz ofislerinde görmeye alışkın olduğumuz, “Burada ça­lışmak için deli olmana gerek yok ama biraz deliliğin kimseye zararı olmaz!” türünden bir kartpostal olurdu muhtemelen.
Özetle, Holmes olmak ve Holmes’un zihinsel adımları­nın peşine düşmek ödleklere göre bir yolculuk değil. Holmes mesleğini başka seçeneği olmadığı için yarattı ve aynı şe­kilde mesleği de onu yarattı. Buna olan inancıdan doğan mu­azzam görev anlayışını ise Kızıl Dosya’da, “Hayatın renksiz yumağının içinden her zaman kızıl bir cinayet ipliği geçer. Bizim görevimiz o ipliği oradan çekmek, ayırmak ve tüm ay­rıntısını ortaya çıkarmak,” sözleriyle açıklar. Buna karşılık Watson da onun bütün büyük sanatçılar gibi sadece sanatı için yaşadığını ifade eder.


Kitap Okuma Alanı:






Anahtar Kelimeler: online e-kitap oku,seherlock gibi düşünmek, sherlock holmes kitapları, sherlock holmes, sherlock holmes online oku, sherlock holmes kitap özeti, ekitapoku.org, sherlock holmes kitaplarını oku,

Sefiller Victor Hugo | Victor Hugo Sesli e-Kitap Oku | www.e-kitapoku.org


Sefiller Victor Hugo | Victor Hugo Sesli e-Kitap Oku 




Sefiller Victor Hugo


Dünyanın en ünlü romanlarından bir tanesi olan Fransız yazar Victor Hugo’nun ilk olarak 1862 yılında yayınlanan kitap halen mükemmeliyetini korumaya devam etmektedir. Edebiyat dünyasında Rönesans etkisi yapan herkesi derinden etkileyen kitap dünyada mutlaka okunması gereken eserlerden bir tanesidir.

Sefiller 1862 yılında Fransızca olarak yayınlanmıştır. Eser birden fazla ciltten ve birçok kitaptan oluşmaktadır. Toplam sayfa sayısı 1900 olan eser yıllar içinde kısaltılmış ve tek kitap haline getirilmiştir. Halen orijinal haliyle birden fazla kitap şeklinde de bulunabilmektedir.



Sefiller kitabının en önemli yanı içinde gerek dönemin gerek ise günümüzün birçok duygusunu içinde barındırmasıdır. Victor Hugo insan hayatındaki sefilliğin etkisin anlatırken insan hayatında hissedebildiği tüm duyguları kitaba yansıtmıştır. Bunun yanında günlük hayatımızı etkileyen ve özellikle kitabın yazıldığı dönemde insan hayatına yön veren din, siyaset, adalet, aşk ve birçok öğeyi de kitabına yansıtabilmiştir. Tüm bu detay ve bütünlük sonrası da kusursuz bir roman ortaya çıkmıştır





KİTABIN SESLİ VİDEOSU:



Sefiller kitabının en önemli yanı içinde gerek dönemin gerek ise günümüzün birçok duygusunu içinde barındırmasıdır. Victor Hugo insan hayatındaki sefilliğin etkisin anlatırken insan hayatında hissedebildiği tüm duyguları kitaba yansıtmıştır. Bunun yanında günlük hayatımızı etkileyen ve özellikle kitabın yazıldığı dönemde insan hayatına yön veren din, siyaset, adalet, aşk ve birçok öğeyi de kitabına yansıtabilmiştir. Tüm bu detay ve bütünlük sonrası da kusursuz bir roman ortaya çıkmıştır

Christopher Paolini - Miras Döngüsü #4 (Miras) Kitabını Online Oku | www.e-kitapoku.org

Christopher Paolini - Miras Döngüsü #4 (Miras) Kitabını Online Oku






Çok da uzun değil, kısa bir süre önce Eragon -Ejderha Süvarisi- fakir bir çiftçi çocuğuyken ve ejderhası Saphira, onun ormanda bulduğu mavi bir taştan başka bir şey değilken, bugün bütün medeniyetin kaderi onların elinde.
Eğitimle geçen uzun aylar ve yaşanan savaşlar zafer ve ümit getirmiş ama aynı zamanda üzücü kayıplar yaşatmıştır. Üstelik asıl savaş hâlâ verilmemiştir: Galbatorix ile yüzleşmek zorundadırlar. Karşılaştıklarında onu alt edebilecek güçte olmaları gerekmektedir. Onların dışında Galbatorix'i yenebilecek ne bir güç vardır ne de ikinci bir fırsat.

Süvari ve ejderhası kimsenin hayal bile edemeyeceği kadar ilerleme kaydetseler de acaba zalim kralı alaşağı edip Alagaësia'ya yeniden adaleti getirebilecekler mi? Yapabilirlerse, bu neye mal olacak?

Bu kitap, Christopher Paolini'nin dünya çapında en çok satanlar listelerini altüst eden muhteşem Miras serisinin finalidir.



Tam Metin 







tag:
online e-kitap oku, Christopher Paolini  kitapları, Miras Döngüsü #4 (Miras) Kitabını Online Oku, e-kitap oku,

William Shakespeare - Antonius ve Kleopatra kitabını online oku | www.e-kitapoku.org

William Shakespeare - Antonius ve Kleopatra kitabını online oku






William Shakespeare (1564-1616): Oyunları ve şiirlerinde insanlık durumlarını dile getiriş gücüyle yaklaşık 400 yıldır bütün dünya okur ve seyircilerini etkilemeyi sürdüren bu efsanevi yazarın 1606 ya da 1607 yılında yazdığı Antonius ve Kleopatra’ da ise, Roma (Batı) ve Mısır (Doğu) ekseninde, denebilirse, hem aşkın hem de tarihin yıkıma uğradığı çifte bir tragedya işlenmektedir.

















Tam METİN:




tag:
online e-kitap oku, William Shakespeare Kitapları, Antonius ve Kleopatra kitabını online oku,e-kitap oku,

Philip K. Dick - Mars'ta Zaman Kayması Kitabını Online Oku | www.e-kitapoku.org/

Philip K. Dick - Mars'ta Zaman Kayması Kitabını Online Oku





 
İnsanoğlu tükenmek bilmez girişimcilik hırsını, efendisi olmaya soyunduğu yeni gezegene de taşıyor. Mars'ın ilkel yerlileri olan Çöl adamları, Dünya'dan göçen ve gezegenlerinde hızlı bir kolonileşme organizasyonu yürüten yeni yaşam alanı ortaklarını, Lafargue'ı okumuşçasına, fazla hareketli buluyo
'Dünyalı', iktidar ve para uğruna her yolu denemeyi yine hazır: Mars'taki gücünü arttırmak isteyen Arnie Kott, usta bir tamirci ve eski bir şizofren olan Jack Bohlen'ı, geleceği görme yetisi olan otistik Manfred Steiner'le iletişim kurabilecek bir sistem yaratması için kiralıyor.
Sonrası, iç içe giren, karmaşıklaşan zaman, sanrılar, karabasanlar, kaos ve şizofren zihinle dış dünya gerçekliğinin çatışması...
Altıkırkbeş, dünyanın zamanı elinden kayarken bir şey yapamazlığın tatlı huzuruyla sakinleşen okurları için sunar:
İlkel olanın saflığına inanmayı sürdürün; ya da hemen başlayın.




Tam Metin:








tag:
online e-kitap oku, 
Philip K. Dick  kitapları, Mars'ta Zaman Kayması Kitabını Online Oku,e-kitap oku,